
Röportaj: Marilla Erçik
"21 Aralık'da kıyamet kopacak diyen", dünyanın konuştuğu bu Mayalılar kimdir, nedir?
Yaşadığımız ülkede insanların üşengeçliğinden veya araştırmayı zahmet olarak görmelerinden dolayı Mayalar yanlış tanınıyor. Maalesef Dünya'da pek çok inananı var. Mayalıların kalıntıları 1839 yılında keşfedilene dek Mayalılar hakkında hiçbir şey bilinmiyordu. Mayalılar gerçekten de pek çok alanda harikalar yaratmışlardı. Avrasya'da olduğu gibi büyük yükleri taşıyacak ya da sabanı sürecek büyükbaş hayvanlardan yoksun olduğundan Mayaların bugün keşfedilen o tapınakları taş ve ahşap araç gereçlerle inşa etmiş olmaları, matematik ve gökbilim alanında ilerlemeleri gerçekten de takdire şayandır. Ancak Mayalar, bırakın astronomik ya da jeolojik bir kıyametin tarihini tayin etmeyi, pek çok teknolojiyi icat edecek kadar ilerleyememişlerdir.
MAYALILAR İÇİN TAKVİM VE ASTROLOJİNİN ÖNEMİ BÜYÜK!
Mayalıların astronomi ve takvim ile ilgili el yazmalarından anlaşılmaktadır ki, Mayalılar için takvimin özel bir anlamı vardır. Astronomi konusunda saplantılı olan mayalar o tarihlerde teleskopik araçlar olmadan Galiktik dizlimi öngörmüşlerdir. (Jüpiter'in güneş etrafındaki dönüşünü de bir bilgisayar kadar ince hesapla net olarak belirtmişlerdir.) Yarattıkları takvim de ise bu verilerden yararlanmışlar ve çok gelişmiş bir takvim sistemi oluşturmuşlardır. Onların takviminin bitişi ise 21 Aralık 2012'ye denk geliyor. Kendi takvimimize bakalım: 365 günlük miladi takvimin her bir yılı 31 Aralık'ta sona eriyor ve bu tarihte herhangi bir kıyamet kopmuyor. Yıl sayısını bir arttırarak tekrar 1 Ocak'tan başlatıyoruz. Yaptıkları müthiş astronomik ölçümlerle Dünya'yı bekleyen bir tehlikeyi fark edip, bunu takvim sistemlerine yansıttıkları düşünülen bu medeniyet maalesef kendi sonunu göremedi ve gerekli önlemleri alamadı.
Siz kıyamet senaryoları ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Takvimlere, sayılara ve bunların oluşturduğu anlamlı gibi görünen rakamlara iyi ya da kötü mesajlar yüklemek insanoğlunun âdeti gibi geliyor. Bugüne dek Dünya'nın sonunun geleceğinin iddia edildiği ve kayda değer sayıda ya da nitelikte insanın da inandığı 242 adet muhtemel kıyamet tarihi ortaya atıldı. Oysaki hiçbiri doğru çıkmadı. Zira kıyametin ne zaman kopacağını ancak Allah bilir ki bu durumu rabbimiz Ahzab suresinin 63.ayetinde...'insanlar sana kıyametin vaktini soruyorlar. de ki: "onun ilmi ancak Allah katındadır. Ne bilirsin, belki de kıyamet yakında gerçekleşir." şeklinde bildirmiştir. Bunun bilincinde olarak kıyamet senaryoları yazmak tanrıcılık oynamaktır.
Peki 21 Aralık'ta astrolojik olarak bir fark olacak mı?
21 Aralıkta düğmeye basılmış gibi bir şey beklemek doğru değil. Bu dönemin olumlu/olumsuz birtakım gelişmeleri hazırladığını söylemek daha yerinde olur. Kaldı ki Mayaların kapanış dediği 21 Aralık 2012 yeni bir çağın başlangıcını ifade ediyor. Öncelikle teknik olarak 21 Aralık'ta Galaksinin merkezi ile güneşimiz aynı hizaya gelecek. Ve bu saniyelerle bile sayılamayacak kadar kısa sürecek. Göz açıp kapamaktan bile daha kısa yani… 26 bin yılda bir yaşanacak bir an olacak bu. İçinde yaşadığımız çağ ruhsal anlamda sona ererek yeni bir çağ başlayacak. Aşağıya inen insanlık tekrar yukarı çıkışın ilk adımlarını atmaya başlama zamanının geldiğini anlayacak. "Ruhsal değerlerin, sevginin, kardeşliğin, dayanışmanın, insanı insan olarak kabul edip sevmenin, günlük yaşamı ruhsal yasalara uygun yaşamanın zamanı" diye anlamaya çalışmak bizleri daha ileriye götürücü, bir basamak daha yükseltici bir anlayıştır.
Nasıl bir süreç yaşayacağız?
Bir geçiş süreci yaşayacağız tabii. Ortak seçimlerimizin sonucu olarak, bir süre boyunca dünyaya gelen enerjiler değişecek. Alışık olduğumuz destekler ve engeller duracak. Zaten yavaşlamaya başladılar. Enerji çalışmalarının, meditasyonların, hatta duaların eski dönüştürme güçlerinde bir azalma var. İnsanlar, aidiyetler, alışkanlıklar artık eski anlamını yitiriyor. Bağlantısızlık hissi gittikçe artıyor. Bazılarımız özgürlük zannediyoruz, bazılarımız yalnızlıktan korkuyor, bazılarımız tahammüllerini yitirdi. Bu öyle bir dönem olacak ki, artık değişemeyecek, dönüşemeyeceğiz. Bugüne kadar yapabildiklerimiz bu dönemde bizi kategorilere ayıracak. Kendisini tanıyamamış, dönüştürememiş, kendisine söz geçirme gücünü arttıramamış olanlar, bu kendi başınalıkta çok zorlanacaklar. Kendi gücüne sahip çıkmış olanlar da başkalarına hizmet edebilme oranlarına göre ayrışacak. Bu dönemin sonunda, yeni bir bilinç ve farkındalığa ulaşacağız. Ve kendi gücüne sahip çıkmış olup, başkalarına hizmet etmeyi öğrenmiş olanların hâkim olacağı yeni bir uygarlığı, yavaş yavaş kurmaya başlayacağız.