Röportaj: AYŞE KUCUROĞLU
Fotoğraflar: CENGİZ DİKBAŞ
Moda dünyasının dikkat çeken ikilisi stilist Başak Dizer Tatlıtuğ ve Deniz Marşan, "Hayalimizdi" dedikleri 'Room+Rumours'u Nişantaşı'nda hayata geçirdi. 2012 yılında styling ve showroom olarak hizmet veren 'Room Teşvikiye'yi açan ortaklar, işlerini büyüterek, üç katlı, müthiş bahçesi ve ambiyansı ile dikkat çeken yeni mekanlarkını yarattı. Hem yakın arkadaş hem de ortak olan ikili, konsept olarak Türkiye'de ilk olan bu mekanın haklı gururunu yaşıyor. Deniz Marşan ve Başak Dizer Tatlıtuğ ile 'Room+Rumours'ta buluştuk ve onlara merak ettiklerimi sordum, onlar da samimiyetle anlattı.
Öncelikle hayırlı olsun. Hayalinizi gerçekleştirdiğinizi dile getiriyorsunuz, bu hayal nasıl gerçek oldu?
Başak Dizer Tatlıtuğ: Aslında biz 2012 yılında Room Teşvikiye'yi kurduğumuzda şu anki oluşumun temelleri atılmıştı, sadece o sıralar henüz böyle bir oluşum için hazır değildik. Deniz ile ortaklığımız boyunca hep böyle bir yerin hayalini kurduk.
Burayı nasıl seçtiniz, neden Nişantaşı?
Deniz Marşan: Senelerdir Nişantaşı'nda oturuyoruz, ofisimiz de burada. Dolayısıyla hakim olduğumuz yeri seçtik (gülüyorlar). Bu konsepti hayata geçirebileceğimiz büyük metrekareli bir yere ihtiyacımız vardı ve Başak'ın da dediği gibi burası hep hayalimizdi. Üç farklı yer için üç ayrı kat düşünmüştük. Tuttuğumuz bu mekanı senelerdir biliyoruz, zaten hep boştu ve bir gün "Şurayı bir görelim" dedik. Görmeye gittiğimizde tam istediğimiz metrekarede ve üç katlı olduğunu, üstelik bahçesinin de olduğunu görünce çok heyecanlandık. Burayı ilk tuttuğumuzda acayip kötüydü. İki senedir boş bir mekandı ve önceden kebapçıymış; içerideki kokuyu ve pisliği sana anlatamam! Sadece temizlik ve içinin yıkımı iki ay sürdü zaten...
Gerçekten mi! Neler yaptınız dekorasyon adına?
Marşan: İki ay süren temizliğin ardından üç ay süren bir inşaat süremiz oldu. Mekanın her şeyi sıfırdan Mehmet Yücebaşoğlu tarafından tasarlandı. Bahçe kısmına camdan bir kış bahçesi yapıldı, ses geçirmeyen... Mimarisinden tabağına, ürününden müziğine, bar kısmından bahçedeki koltuklara kadar her şey bizim seçkilerimizden oluşuyor.
O zaman Room+Rumours'u bir de sizden dinleyelim.
Tatlıtuğ: 2013 yılında kurduğumuz 'Room Showroom', yeni ismi ve konsepti ile yaz-kış dış mekan keyfi vermesi amacıyla tasarlanan yeni yerinde açıldı. Moda, sanat, tasarım, müzik ve lezzeti bir arada sunmayı hedeflediğimiz 'Room + Rumours' dünya mutfağı lezzetlerinden oluşan butik mönüsü ve mutlu müzikler eşliğinde ev sıcaklığında samimi bir ortam.
Evet, gerçekten çok keyif veren güzel bir mekan olmuş. Müzikler de çok başarılı...
Marşan: Evet, müzik konusunda aşırı titiz davrandık. Amacımız insanların iş çıkışında, gün içinde ya da akşam saatlerinde de güzel ve mutlu müzik dinlemesi, eğlenmesi... Bu konuda da müzik direktörü olarak Kaan Düzarat ile çalışıyoruz. Evrencan Gündüz feat. Ed Pithey, Kaan Düzarat ve John Goo'nun performanslarıyla açılışı gerçekleşen mekanımız; bu ay İlhan Erşahin, Arto Tunçboyacıyan, Cem G., Kerem Akdağ, Seco ve Diskolog gibi isimleri ağırlayacak.
Moda tutkunlarını neler bekliyor burada?
Marşan: Dünyadaki yenillikleri takip eden ve her an yenilenen yapısıyla ulaşılabilir parçaları sınırlı sayıdaki seçkisiyle sunan 'Room + Rumours', modanın değil, kendi stilini yaratmanın peşinde olanların mağazası olabilir. Dünya markaları ve Türk tasarımcılarının yanında İtalya'da özel olarak tasarlanan ilk koleksiyonumuzu da bulabileceğiniz mağaza bölümünde Türk moda tasarımcıları Hakan Yıldırım ve Özgür Masur, 'Room + Rumours'a özel hazırladıkları koleksiyonlarıyla yer alacaklar. Kuzey Avrupa kültürünü yansıtan tasarımlarıyla Hollandalı Avelon ve Paul Smith ayakkabı koleksiyonunun eski kreatif direktörü Antonio Panella'nın yeni projesi Project TWLV de Türkiye'de yalnızca bizde satışta olacak. Izola, Nyks, Living Royal, Meltem Özbek, Eda Güngör, Zeynep Tosun, Torc, Kiton, Kaleos, See Concept, Alpha Industries, Nudie Jeans, Deus, Gaagii, Mauron, Rails, Toga Pulla, Greymer, Design Inverso, Lexlab, Filling Pieces, Arkk, Last Conspiracy, Tumi, Why Not Brand, Xagon, Lot 78 da mağazadaki diğer markalar arasında.
Moda tutkunlarının yanı sıra sanat meraklılarının da ilgisi çekecek şeyler ve farklı objeler de var.
Tatlıtuğ: Sanat Direktörümüz Cenk Çindibek küratörlüğünde üç katlı mekanın tamamında sergilenen sanat koleksiyonunda Cenk Çindibek, Fırat Uran & Ece Cangüden, Seldem Oskay, Wohha, Cisim Design, Deniz Kargı, Ece Cangüden, Ekin Ergök, Ece Ağırtmış, Manolya Urkan, Mert Ersoy'un eserleri yer alıyor. Aylık olarak değişen ve yurtdışı etiketiyle aynı fiyattan satışa sunulan Taschen kitap seleksiyonu, haftalık ve aylık dergiler (Monocle, Tattler, Bullett) var. Dekoratif objeler, bizim seçtiğimiz, her mevsim kokuları değişecek olan mum koleksiyonu da koleksiyonerlerin ilgisini çekecek başlıca ürünler arasında yer alıyor.
Burasıyla birlikte yemek ve restoran işine de el attınız. Biraz da mutfağınızdan bahsedelim.
Marşan: Kokteyllerde çok iddialıyız. Hiç içemediğiniz ve sadece bize özel kokteylleri burada bulabilirsiniz. Mönümüzü de küçük tutmamızın sebebi, az ve lezzetli yemek sunmak istememiz... Çok ve ortalama bir şey yapmaktansa tek tek deneyerek; zor karar verdiğimiz en lezzetli mönüyü ortaya çıkardık.
Mekandan favori içecek/yiyecek tavsiyesi alalım...
Tatlıtuğ: 'Love Hurts' ve 'Texas' kokteyllerde favorimiz. Yemeklerde de somon ızgara ve kinoa salatası. Tatlılarda mangolu suflemiz şahane.
Dünyadaki trendleri bol seyahat ederek yakalıyorsunuz ve yarattığınız bu mekan Türkiye'de bir ilk. Bu size ne hissettiriyor?
Tatlıtuğ: Dünyada örnekleri olan ancak Türkiye'de ilk kez bizimle başlayan bir konsept yarattığımız için gururluyuz ve çok mutluyuz. Bu anlattıklarımıza ek olarak üç katlı yeni oluşumda styling ofisi hizmeti veren showroom'umuz da ayrı bir alanda devam ediyor.
Türkiye'de dizilerde de styling işini 'Room' ile ilk başlatan sizlersiniz. Şu an baktığınızda nasıl buluyorsunuz bu sektörü?
Marşan: Artık bütün dizilerin stil danışmanları var ki olması gereken de bu. Senin de dediğin gibi biz 'Aşk-ı Memnu' ile de bir ilki gerçekleştirmiştik ve başrollere ilk kez styling yapmıştık. Şimdi bazı dizilerin styling işinde bizim eski asistanlarımız çalışıyor ve hepsi de başarıyla, layıkıyla bu işi devam ettiriyor. Bu sayede dizilerdeki görseller de gittikçe güzelleşiyor.
Siz şu an hangi diziye styling yapıyorsunuz?
Marşan: Kara Sevda.
Sektördeki başarılı işler yaparak yer almanızın sırrı nedir?
Tatlıtuğ: Çok çalışmak ve devamlı kendimizi geliştirecek alanlar bularak durduğumuz yerde kalmamak... Yaptığımız işe her sene bir başka alan ekledik ve geliştirdik.
Kaç yıldır birlikte çalışıyorsunuz? İyi ve uzun soluklu ortak olmanın ipuçları nelerdir?
Tatlıtuğ: Sadece arkadaşlığımız değil, aynı zamanda ortaklığımız da 2017 ile birlikte 10. yılını dolduracak. Buradaki püf nokta, aynı vizyon, yaşam ve düşünce standartlarına sahip olup, birbirini tamamlayan farklı karakterlerde olmak. Siyah, beyaz ama 'yin & yang' gibi bir bütün olmak.
Bir araya gelmişken iki moda otoritesinden stil tavsiyesi de alalım...
Marşan: Ruhunuzu yansıtan kıyafetler giyinin her zaman... Size uymayan ve içinde mutlu olmadığınız bir kıyafeti sırf moda diye giyinmeyin! En büyük mesele bu... Kişi modayı araç olarak kullanmalı; amaç yapmamalı.
Bu sene gardırobunuza neler kattınız?
Marşan: Bizim mağazadan Avelon kaban ve Toga Pulla botlar ekledim.
Tatlıtuğ: Ben de Hakan Yıldırım sweatshirt ve Her Story altın takılar ile Luna Merdin gümüş bileklikler aldım.
Kızlar, gelecek planlarınız neler?
Marşan: Şimdilik burayı güzel ve doğru bir şekilde işletmek ve geliştirmek...
Başak, bir anda kızların ve kadınların ilgi odağı oldun. Bu durum hakkında ne düşünüyorsun?
Tatlıtuğ: Popüler kültür için oldukça normal bir durum. Zor, zahmetli ama eğlenceli ve dinamik bir hayat şekli bu. Biz zaten Deniz ile farklı bir iş yapmıyorduk önceden... Moda, eğlence, dizi sektörü zaten her zaman bizim işimizdi ve sosyal medya, magazin, genç kızlar tarafından her zaman ilgi görüyordu. Şu an stil danışmanlığı, moda tasarımı ya da oyunculuk oldukça ilgi gören meslekler o yüzden devamlı bir ilgi ve merak olması çok doğal.
Herkes evliliğinizi konuştu, yorum yaptı ve yapıyor. Bunları duyunca, okuyunca ne hissediyorsun?
Tatlıtuğ: Bu her ilişki için geçerli sadece bizimkisi çok göz önünde ve daha büyük bir kitleyi, basını ilgilendiriyor. Dünyada bu işler bu şekilde yürüyor. Sadece senin de onlardan biri olduğunu ve bu durumun normal olduğunu kabul etmekle alakalı bir şey. O zaman bu hisse girmiyor insan... Biz insanların düşündüğünden çok daha farklı, daha normal bir hayat yaşıyoruz.
Bu kadar göz önünde bir çift iken ilişkinizi doyasıya yaşayabiliyor, keyfini çıkartabiliyor musunuz? Özgürce gezebiliyor musunuz mesela?
Tatlıtuğ: Özgürce diyemem tabii ki (gülüyor). Birlikte çok göz önündeyseniz, devamlı ilgi çekiyorsanız ve haber oluyorsanız bunu yapamazsınız, çok doğal. Ben kendi başıma olduğumda dikkat çekmiyorum, dolayısıyla çok daha özgürüm.
Evlilik nasıl gidiyor?
Tatlıtuğ: Evliliğimiz çok iyi gidiyor, teşekkürler.
Başak'cığım hem güzelsin hem de çok cool bir havan var. Bu duruşun sırrı nedir?
Tatlıtuğ: Güzellik ve görsellikten öte iç huzuruma önem verdiğim için dışıma yansıyor diye düşünüyorum. Enerjimi iyi tutmaya ve pozitif olmaya çalışıyorum.
