Patara sahilindeki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Bizler bu sene Patara kumsalını koruma ve izleme çalışmasını yürütüyoruz. Covid 19 sebebiyle 1 Haziran'da çalışmalara başladık. Şu anda yaklaşık 2.5 aydır 4 kişilik ekiple bilfiil çalışıyoruz. Mayıs sonu itibariyle yuvalama dönemindeki bütün yuvaları burada bulduk. Onların koordinatlarını aldık, koruma altına aldık. 10-15 Temmuz gibi yavru çıkışlarımız başladı. Her ne kadar Covid 19 olsa da bu sene güzellikler yaşattı bize. Buranın yuva ortalaması 200 civarındayken bu yıl 433 yuva gerçekleşti.
Bu sayı artışının sebebi nedir size göre?
Tenhalık, koruma çalışmalarının meyvesi diyelim. Tabii bu da hem yavru, hem yumurta hem de denize ulaşan yavru sayısında yüksek rakamlara ulaşmamızı sağlayacak. Eskiden buradan 7 bin civarında yavru gönderirken şu an yavru çıkış döneminin başında olmamıza rağmen 8 binin üzerinde yavruyu denizle buluşturduk. Bizim amaçlarımızdan biri de farkındalık çalışmaları yapmaktı. Buraya gelen yerli, yabancı turistlere bilgi vermeyi amaçladık, bu da duyuldu. İnfo alanımız var, bilgilendirme çalışmalarımızı orada yürütüyoruz. Bir de üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bu izleme projesi gelince çok etkili oldu.
Uydu izlemenin önemi nedir?
Biz yaklaşık 30 yıldır burada koruma izlemeleri yapıyoruz. Karasal bilgilerin çoğuna ulaştık sayılır. Ama işin eksik olan kısmı deniz içi çalışmalar. Denizle ilgili sadece biz değil, tüm dünya olarak çok fazla bilgiye sahip değiliz. Bu çalışmamız aslında Akdeniz'e gönderdiğimiz kaplumbağalar nerede kışlıyorlar, nerede besleniyorlar, nerede dinleniyorlar gibi konular hakkında bilgi verecek. Bu da koruma alanlarının seçiminde bize yön gösterecek. Şimdiye kadar 20'yi aşkın uydu izleme takıldı. Bir kısmı yabancılarla ortaktı ancak bu sefer ilk kez tamamen Türk kaynaklı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı destekli proje sayesinde sekiz civarında izleyici cihaz takılıyor şu anda.
Daha önceki izlemelerden ne gibi veriler elde ettiniz?
Çoğunluğu İsrail, Tunus'a gidiyordu ancak geçen sene uydu izleme takılan Tuba kaplumbağa diğerlerinin tam tersine kuzey tarafa gitti, Malta'yı gezdi dolaştı, şu anda İtalya kıyılarında. Başka rotalar da seçebiliyorlar. Deniz suyu ısındığı için bu bir etken olabilir. Ama kesin bilgi değil. Her yeni izleme taktığımız kaplumbağa bize yeni bilgiler verecek. Ana göç yolları mı var, her biri bireysel rota mı çiziyor; bunları anlıyoruz.
Yumurtlamak için neden burayı tercih ediyorlar?
Türkiye'de 21 tane üreme kumsalı var, bunlardan önemli bir tanesi de Patara Kumsalı. 12 km'lik kumsal, yaklaşık 7 km'si Antalya sınırları içinde, 5 km'si Muğla sınırları içinde. Kum yapısı çok güzel, hem yumurtaları bırakmak için yumuşak bir zemin hem de korumak için güzel bir ortam oluşturuyor. Ön tarafın açıklık olması da önemli.
Peki, yaşama oranları nasıl?
Şu ana kadar 120'ye yakın yuva kazdık, yuvaların kontrol açışını yaptık. Ortalama yüzde 90'ın üzerinde yavru çıkışı başarıyla gerçekleşti. Yumurtaların kırılması ve denize ulaşması söz konusu bu süreçte. Koruma amaçlı her yuvanın başına prizma gibi işaret koyuyoruz, 3 dilde rahatsız etmeyin yazısı yazıyoruz. Yaşama oranları yüzde 1, 2, 3 civarında. Bizim amacımız karada korumak, insan etkisini azaltıyoruz. Denizde ise doğal seleksiyon söz konusu. Buradan belki bin tane gönderdik ama belki sadece 1, 2 tanesi erginliğe ulaşıp tekrar buraya gelecek. Bu yüzden nesillerinin devamı önemli. Ayrıca yaralı kaplumbağaya rastlanma durumda merkezimizin ihbar mekanizması var. Bu sayede gidip alıp tedavi etmeye başlıyoruz. İyileşince geri bırakıyoruz.
EMİNE ERDOĞAN'DAN PATARA VE CARETTA CARETTALARA DESTEK GEZİSİ